Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

DEHB, dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik ile karakterize bir nörogelişimsel bozukluktur. Çocukluk döneminde en sık görülen ruhsal bozukluklardan biridir. DEHB'nin üç tipi vardır:
  • Dikkat eksikliği tip: Dikkatini toplamada ve sürdürmede zorluk, unutkanlık, detayları gözden kaçırma, organizasyon problemleri.
  • Hiperaktif tip: Aşırı hareketlilik, kıpırdanma, yerinde duramama, sürekli konuşma, zor sakinleşme.
  • Kombine tip: Dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin birlikte görüldüğü tip.
DEHB'nin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Beynin işleyişindeki farklılıklar olası nedenler arasındadır. Araştırmalar, DEHB'nin beynin dopamin ve noradrenalin gibi kimyasallarının dengesizliğinden kaynaklanabileceğini gösteriyor. DEHB'nin tedavisi; Çocuğun özel durumuna ve ihtiyaçlarına göre belirlenir. Tedavide ilaç tedavisi, psikoterapi ve psikososyal destek kullanılır. İlaç tedavisinde, dikkat eksikliği ve hiperaktivite semptomlarını azaltmak için metilfenidat ve amfetamin gibi uyarıcı ilaçlar kullanılır. Psikoterapide ise çocuğa dikkat ve organizasyon becerileri kazandırılır, dürtüsellik kontrolü öğretilir. Psikososyal destekte ise aile ve öğretmenlere DEHB hakkında bilgi verilir ve çocukla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda eğitim verilir. Ebeveynlerin Rolü: Ebeveynler, DEHB ile mücadelede önemli bir rol oynar. Çocuğa sevgi ve destek olmak, kurallar koymak ve tutarlı olmak, tedaviye uyumu teşvik etmek ve sabırlı olmak ebeveynlerin sorumluluğudur. Ayrıca, DEHB hakkında bilgi sahibi olmak ve diğer ailelerle iletişim kurmak da faydalıdır.

DEHB, bir engel değil, farklı bir öğrenme ve yaşama biçimidir. Doğru tanı ve tedavi ile DEHB'li çocuklar ve yetişkinler mutlu ve başarılı bir yaşam sürebilirler. Ebeveynler, terapistler ve toplumun desteği ile gölgeden ışığa geçmek mümkündür.